10 Temmuz 2013 Çarşamba

Anayasa Hukuku Ders Notları (21,24,61,82 Anayasaları)

1. Anayasa Hukuku Nedir?
Anayasa hukuku devletin şeklini ,yapısını , organlarının görev ve yetkilerini bunların birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen kuralların tümüdür.
Anayasa hukuku bir iç kamu hukuku olarak devletin temel kuruluşunu , işleyişini , iktidarın el değiştirmesini ve iktidar karşısında bireylerin özgürlüklerinin inceleyen bir disiplindir.
2.ANAYASA ÇEŞİTLERİ
2.1 Geleneksel Anayasa: Sosyal adaleti düzenlemek için devletin müdahalesi olmadan uyulması zorunlu lan sosyal düzen kurallarıdır. Örf ve adetler önemli kaynaklardır.
    ANAYASAL TEAMÜL: Yazılı anayasanın düzenlediği konularda vurgulama ile ortaya çıkan kural .
2.2Yazılı Anayasa: Demokrasi ve hukuka bağlı devlet fikri geliştikçe devlet ve fertlerin açık ve kesin hukuk kurallarıyla bağlanması ihtiyacı anayasa ile sağlanmıştır.
2.2.1 Tarih ve Siyasi Köklerine Göre Yazılı Anayasa:
2.2.1.1Monarşik Yazılı Anayasa: Egemenliğin asli ve tek sahibinin hükümdar olduğu anayasalardır.
2.2.1.1.1Ferman: Ferman mahiyetindeki anayasalar hukuken kaynağını hükümdarın iradesinden alan anayasalardır. Hükümdar bu anayasa ile kendine sınır koymaktadır.
2.2.1.1.2Misak: Bir hükümdarın ürünü olan anayasadır ama dışarıdan gelen bir etki ile bağlanmaktadır.
2.2.1.2 Demokratik Yazılı Anayasa: Egemenliğin tek sahibinin halk veya millet olduğu esasına dayanan anayasalardır.
2.2.1.2.1 Organik ve Şekli Niteliklerine Göre Yazılı Anayasalar
2.2.1.2.1.1Yumuşak Yazılı Anayasalar: Adi kanunlardan üstün olmalarına rağmen adi kanun gibi yapılabilen veya bir adi kanunla değiştirilebilen anayasalardır.
2.2.1.2.1.2 Sert Yazılı Anayasalar; Adi kanunlardan farklı usul ve merasim uygulanarak yapılabilen anayasalardır.
Sert anayasanın sertliğine ilişkin düzenlemeler.
  1. Değiştirilmesi için uzun süre gerekmektedir.
  2. Bazı maddeleri değiştirilemez. , 2 ve 3. maddeler değiştirilemez.
  3. Anayasanın yürürlüğe girmesi bazı durumlarda halk oyuna bağlı olabilir.
  4. Anayasa değiştirme yetkisi genelde meclise verilir.
  5. Belirli bir çoğunluk olması gerekir.
3.ANAYASA YAPILMASI:
KURUCU İKTİDAR: Anayasayı yapan iktidardır.
Egemenlik tek bir kişide ise anayasa egemen kişiye göre olur. Demokratik değildir. Demokratik ülkelerde anayasa yapan KURUCU MECLİSTİR. Kurucu iktidar devletin siyasi yapısını oluşturan , yasama yürütme yargı organlarını, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan organdır. Devlete hukuki nitelik kazandıran kurucu iktidardır.
Kurulu iktidar: Kurucu meclis anayasayı yaptıktan sonra o anayasaya bağlı kalarak anayasa da değişiklik yapan meclistir.
4.Anayasanın Değiştirilmesi
  1. Asli Kurucu İktidar (meşru ihtilallerden doğan)
  2. Tali Değiştirici İktidar: Anayasadaki temel sistemi bozmadan anayasayı değiştirebilen iktidardır. Örneğin 1 2 3 . maddeler hariç diğer maddelerde anayasaya bağlı kalarak değişme yapabilir.
5.Devlet:
Egemenlik yetkisinin özellikleri:
  • Toplum adına kullanılan bir yetkidir.
  • Yasama yürütme yargı olarak ülke içinde kullanılan bir yetkidir.
6.İktidar
6.1Sosyal İktidar : Vakıflar dernekler. Bu iktidarın sınırları yasama organını belirlediği sınırlar içersinde olur.
6.2Siyasi İktidar :
Devletin Kişiliği: Tüzel kişiliği ile devlet hukuki ilişkilere girer.
7.DEVLET ŞEKİLLERİ
7.1 Egemenliğin Kaynağı Bakımından Devlet Şekilleri
7.1.1Monarşik Devlet: Egemenliğin sahibi tek bir kişidir.
7.1.1.1Hükümdarın Tahta Geçiş Tarzına göre monarşik Devlet
 7.1.1.1.1Seçimli Monarşi: Hükümdar saltanat hakkını seçimle kazanır. Cumhuriyetten farkı hükümdar seçimle geldiği halde seçenin bir temsilcisi değildir.
7.1.1.1.2 Irsi Monarşi: (Hanedanlık Sistemi) Veraset sistemi ile hükümdarlık geçer.
7.1.1.2 Saltanat Makamının Sınırlarına Göre Monarşik Devlet
 7.1.1.2.1Mutlak Monarşi: Hükümdarın saltanat hakkının kanuni bir sınırlamaya tutulmadığı monarşidir.
7.1.1.2.2Meşru Monarşi: Monartın yetkilerini sınırlayan hukuki bir belge vardır.
7.1.2 Cumhuriyet Devleti
7.1.2.1Aristokrasi: Yaş , cinsiyet soyluluk gibi belli bir meslek gurubu yürütme yetkisini kullandığı cumhuriyet devletidir.
7.1.2.2Demokrasi: Seçime dayalı temsil yetkisine sahip bir gurubun temsil yetkisini kullanmasıdır.
7.2 Egemenliğin Yapısı Bakımından Devlet Şekilleri
7.2.1Basit Devlet (Tekli Uniter Devlet): Ülke içinde bir hukuk ve kanun birliği vardır.Tek tip yasama yürütme organı vardır.
7.2.1.1Merkezci Yönetimci Devlet:Egemenliğin bir başka düzeyde paylaşılmadığı, tek bir merkezi kurumda toplandığı devletlerdir.
7.2.1.2Yerinden Yönetimli Devletler: Egemenliğin merkezde olması yanında yönetim kuruluşlarının sistem içersinde güçlü olduğu devletlerdir.
7.2.1.3Çok Uluslu Çok Bölgeli Devletler: Yönetimin bir yerden gerçekleştirildiği bazı bölgelere ya da yapılara özerklik tanındığını gördüğümüz devletlerdir.
7.2.2 Karma Devlet :
7.2.2.1Devlet Birlikleri: 2 ayrı devletin birleşmesi ile oluşur. 
7.2.2.1.1Kişisel Birlik: kaç devletin tek bir kralın yönetimine girmesidir. Bu devletler iç işlerinde bağımsızdırlar.
7.2.2.1.2Gerçek Birlik:
7.2.2.2Devlet Toplulukları
7.2.2.2.1Konfederasyon: 11 den fazla devletin oluşturduğu bir birliktir. Bu devletler istediklerinde ayrılabilirler. Ortaklaşa oluşturulan bir yapı görülür. (Diet meclisi) bu meclisin aldığı kararlar o devleti bağlar. 
7.2.2.2.2Federasyon: Eyaletlerin ya da devletçiklerin federal anayasa çerçevesinde bir araya gelerek üst yapı oluşturmasıdır. Her federal devletçiğin kendi düzeyinde yasama yürütme ve yargı oluşturduğu devletlerdir. Nüfuz sayısına göre ve ya standart şekilde bütün eyaletler temsil edilir. Yasama yürütme ve yargı devletçikler arasında bölüşülmüştür. Federal devlet uluslar arası ilişkiler bakımından tek bir devlettir. 
8. DEVLET:
İnsanlar arası ilişkileri düzenleyen . Bu ilişkilerin normlara uygun olarak yürümesini sağlayan , kamusal hizmetleri üreten, anlaşmazlıkları çözen ve en üst egemen meşru gücü temsil eden hukuksal kişiliktir.

9.DEMOKRASİ
9.1Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yönetim biçimleri:
9.1.1Parlamenter Sistem: Yasa ve yürütme arasında dengeli işbirliğine dayalı bir düzenek vardır. 2 kurum da gelişmiştir. Yasama organı hükümeti (yürütmeyi) güvenoyu ile düşürme, hükümetin de yasama organını fesih hakkı vardır. Cumhurbaşkanı en fazla oy alan partinin başkanını başbakan olarak atar. Başbakan başkanları belirler. Cumhurbaşkanı onaylar.2 türlü yürütme vardır. Sorumsuz kanat:Devlet veya cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu yoktur. Yetkileri semboliktir. Sorumlu kanat: Hükümet sorumlu kanattır. Göreve gelebilmek için güvenoyu alır. Yumuşak kuvvet ayrılıkları ile ortaya çıkar .1 parlamento ve buna karşı sorumlu bir hükümet vardır. Parlamento seçimle başa gelir . Her parlamentosu olan sistem parlamenter sistem değildir.
 9.1.2Başkanlık Sistemi Başkan devlet başkanı ve yürütme başkanıdır. Halk başkanı seçer yürütme tamamen ona bağlıdır. Bakanları başkan atar. Başkan ve hükümetin kongreye karşı sorumluluğu yoktur. Kongre üyesi değildir başkan. Bunun yerine denetim ve denge mekanizmaları vardır. Karşılıklı fesih yetkisi yoktur. Başkanın üst düzey atamalarını,uluslar arası antlaşmaları kongrenin onaylama yetkisi vardır. Yasamayı kongre yapar. Kongre temsilciler meclisi (eyaletler nüfuslarına göre temsil edilirler) ve senato (eyaletler standart 2 kişi ile temsil edilirler) ‘dan oluşur.
 9.1.3Yarı Başkanlık Sistemi: Yasama ve yürütme organı meclistir. İsviçre de görülmektedir. 1921 yılında meclis hükümeti sistemi Türkiye’de uygulanmıştır.
  • Yürütme yasama yetkisi meclisindir.
  • Meclis başkanı ve devlet başkanı aynı kişidir.
  • Yasama organı kendi içersinde bakanları ve hükümeti oluşturur. Tek tek bakanların meclise karşı sorumluluğu vardır.
9.1.4Meclis hükümeti Sistemi: Devlet başkanını doğrudan halk seçer. Başkan geniş yetkilerle donatılmıştır. Hükümet meclise karşı sorumludur. Kriz zamanında devlet başkanı halk oyuna (yasama organı gibi) yasa sunabilir. Önemli konular halkın oyuna sunulabilinir. Meclis fesih edile bilinir.

9.2Demokrasinin Temel Değerleri:
  1. Rasyonel bir sistemdir. İnsanoğlunun bulduğu en iyi yönetim biçimidir. Meşruluğunı insanlığın koyduğu rasyonel ilkelerden alır.
  2. Özgürlük ve eşitliği içerir.
  3. Siyasal çoğulculuk, her türlü düşüncenin serbest aktarımı gibi öğeleri içerir. Toplumsal çoğunluğun iyiyi kötüyü kendi görmesi için farklı düşüncelerin varlığı demokratik yaşamın vazgeçilmez kurallarındandır.
  4. Temsil ilkesi: Kamu işlerinin yürütülmesinde meclisin yetkisini toplumdan almasıdır. Temsilciler aracılığı ile demokrasinin yürüdüğü görülür.
  5. Seçim ilkesi aracılığı ile temsilciler belirlenir.
  6. Çoğunluğun yönetme hakkı: Seçimle birlikte çoğunluğun seçtiği kişilerin yönetmesi. Azınlığın çoğunluk haline gelebilme hakkı vardır. Muhalefet etme hakkı vardır. Demokratik sistem muhalefet hakkını en geniş şekilde koruyan sistemdir.
  7. Temel hak ve özgürlüklerin korunması, eşit şekilde dağıtılması
  8. Yasa önünde eşitlik ilkesi , bireylerin hukuk kurallarına eşit statüde bağımlı olması.

10.SİYASİ KATILIMA ve SİYASİ ÇOĞULCULUĞA GÖRE REJİMLER
10.1Anayasa Demokrasisi:
10.2Totaliter Rejimler: Resmi bir ideoloji, tek bir adam, gizli polis terörü, kitle iletişin vasıtaları üzerinde parti denetim tekeli, silahlı kuvvetlerin kontrolü, ekonomini tek bir merkezden yönetimi temel gözlenen özelliklerdir.
10.2.1FAŞİSM:Her türlü otoriteye, şiddete bağlı yönetim biçimi. Krize düşen ülkelerde burjuvazinin yükselen sınıflar (örneğin işçi sınıfı) karşısında kendi gücünü, toplumsal üstünlüğünü koruyabilmek için oluşturduğu siyasal değerlerdir.
  • Demokratik ilkelerden vazgeçip baskı ve otorite dönemine geçilmesine faşizm denir. Bu sistem 1. dünya savaşı sonrası oluşan krizle oraya çıkar.
10.2.2Komünizm:

11.HÜKÜMET : Siyasi otorite kullanan bütün devlet organlarına denir. Siyasi iktidarı elinde tutan kurumdur.
12.YAPILARINA GÖRE YÜRÜTME BİÇİMLERİ
12.1Geleneksel Yürütme
12.1.1Tek Yapılı Geleneksel Yürütme: Hükümete tek bir kişinin sahip olduğu sistemlerdir.
12.1.1.1Totaliter Rejimler: Yürütme bir diktatör tarafından kullanılır.
12.1.1.2Monarşik Rejimler: Yürütme bir monartın elindedir.
12.1.1.3Başkanlık Sistemi: Sert kuvvetler ayrılığı ilkesi geçerlidir. Yürütme yetkisinin bir cumhurbaşkanınca kullanılmasıdır.
12.1.2 Grup (kollejyol ) Geleneksel Yönetme: Yürütmenin birçok kişi ya da bir kurul halinde oluştuğu bir yürütme biçimidir.
12.1.3İkili Geleneksel Yönetme: Yönetmenin 2 başlı yapıldığı sistemdir. Sorumlu ve sorumsuz kanat vardır.Bir kişi ile bir kurulun işbirliği halinde faaliyet gösterdikleri yürütme şeklidir.
12.2Aktüel Yürütme:
12.2.1Kişisel İktidar: Devlet iktidarının 1 kişide toplanması ile olur. Tüm yetkilerin bir kişide toplanmasıdır. Gasp veya zorbalıkla olabilir diktatörlükle eş anlamlıdır.
12.2.2Kişiselleşmiş İktidar: Demokratik Anayasal düzen içersinde hükümet faaliyetlerinin giderek bireyselleşmesi.
Sebepleri
  • Bunalımlar
  • Krizler
  • Kitle iletişim araçlarının etkinliği
Lider arayışı olmasına neden olur.
13.  Yürütmenin işlevleri
13.1 Yürütmenin Geleneksel İşlevleri
13.2 Yürütmenin Güncel (aktüel ) işlevleri
YÜRÜTMENİN İŞLEVLERİ
Geleneksel İşlevleri
Güncel (Aktüel) İşlevleri
  • Kanunların uygulanması : Yasama organıKanun tasarılarını yapar:  
bir kanunu yaptıktan sonra son olarak yürütmeyi 
hangi organın yapacağını belirler.(sağlık bakan 
lığı,orman bakanlığı) 
  • Cumhurbaşkanının yasalara uygun olarak 
Denetleme yetkisi vardır. 
  • Yürütme kendi içersinde yer alacak bakanları
seçer, kamu yönetiminin örgütsel inşasını da
yapar.
  • Yürütme bir öngörü organıdır. Geleceğe dair kalkınma planları hazırlar.
  • Yürütme atılım organıdır. Kanunların ve parlemento direktiflerini pasif olarak uygulayan değil aktif bir organ olmuştur.
  • Karar organıdır. Bütçeyi hazırlaması örnek olarak verilebilir.
  • Düzenleyici işlem yapması da aktüel işlevlerindendir.
  • KHK (kanun hükmünde kararname) çıkarabilmesi aktüel hale gelmiş olduğunu ıspatlar.

14.SİYASİ PARTİLER
Siyasi partiler aracılığı ile Demokrasinin kurumsallaşması başlamıştır. PartiÜyelerin düşünce ve menfaatlerini gerçekleştirmek için iktidarı kısmen ya da tamamen elde etmek amacı ile siyasi hayata katılan teşkilatlanmış guruptur.
PartiMerkezi ve yerel düzeyde kurulmuş örgütlenmiş, siyasi iktidarı elde etmeyi ve kullanmayı amaçlayan ve bunun için de halkın desteğini sağlamaya çalışan sürekli bir kuruluştur.
Parti: Bir program etrafında toplanmış siyasal iktidarı elde etmek ya da paylaşmak amacını güden devamlı bir örgüte sahip kuruluştur.
14.1Siyasi Partilerin Tipik Özellikleri
  1. İktidarı kullanma isteği.
  2. Ülke çapında örgütlenmiş olmaları.
  3. Süreklilik arz eden kuruluşlardır.
  4. Seçim yolu ile halkın desteğini elde ederek başa geçerler.
14.2SİYASİ PARTİ TİPOLOJİSİ
14.2.1 Maurice Duvergerin Tasnifi:
14.2.1.1 KADRO PARTİLERİ: Seçim dönemlerinden seçim dönemlerine çalışan, üyelerinin sayısından çok niteliğine önem veren partilerdir. Sistemli üye kayıt defterleri yoktur. Düzenli bir aidat sistemi yoktur. Önemli bağışlarla finans sağlarlar. Hiyerarşi ve merkezciliğin zayıf olduğu partilerdir.
14.2.1.2 KİTLE PARTİLERİ: Bir sosyal sınıfa kümeye dayanır. Siyasal devşirme ve yönetme daha çok sayıda seçmene ulaşmak gibi amaçları vardır. Faaliyetleri seçim dönemi dışı zamanı da kapsar. Finansmanı üye aidatları ile sağlanır. Düzenli kayıt ve aidat defterleri vardır. Merkezci, ideolojik ve hiyerarşik partilerdir.
14.2.2 Sigmund Neuman Tasnifi:
14.2.2.1FERDİ TEMSİL PARTİLERİ: Sınırlı partilerdir. Seçim kampanyalarında ve parlamento çalışmalarında harekete geçerler. Amaçları iktidarı ele geçirmektir. Üyelerin sosyal yaşantıları merkez tarafından kontrol edilmediği görülür. Kadro partileri gibi ilk aşama ürünü partileridir. 
14.2.2.2SOSYAL BÜTÜNLEŞME PARTİLERİ20. yy sonrası sosyak ve siyasi buhranların ve siyasal katılımın artması sonucu oluşan partilerdir.
14.2.2.2.1Topyekün Bütünleşme Partileri: Faaliyetlerini sadece devlet yönetimine ve seçimlere yoğunlaşmazlar. Seçmenlerini sosyal yaşamlarını da etkilemeye çalışırlar. Üyelerine serbest düşünce hakkı tanımayan ideolojik katı ve sert partilerdir. Komünist, faşist partiler örneklerini oluşturur.
14.2.2.2.2Demokratik Bütünleşme Partileri: Ferdi partilerle topyekün partiler arasında yer alır. Seçim kazanmak aynı zamanda bir sosyal sınıfın, dini cemaatin kendilerince kutsal değerlerini siyasi planda da gerçekleştirmeyi amaçlayan partilerdir. Üyelerinin sosyal yardımlarına belli ölçülerde müdahale eden partilerdir. Ayırıcı özelliği manevi değerler dünyası ile pratik siyasi alan arasında fark göstermeleridir. 
14.3SİYASİ PARTİ İŞLEVLERİ
  1. Menfaatlerin birleştirilmesi: Birbirleri ile çelişen sosyal taraflar tarafından açıklanan menfaatlerin birleştirilmesidir.
  2. Aracılık İşlevi: Sosyalle (halk) iktidar arasında taşıyıcılığı partilerin yaptığı görülmektedir. Toplum taleplerini partiler aracılığın ile duyurmaktadır.
  3. Siyasi devşirme işlevi: İktidarın hangi kadrolarla çalışacağını belirlemesi işlevidir.
  4. Siyasi sosyalleşme: Partiler; siyasi sosyalleşmeye katkı sağlayan, kitleleri eğiten, yeni tutumlar kazandıran bir özelliğe sahiptir.
  5. Yönetme ve hükmetme işlevi: İktidara geldiklerinde parlamentoya karşı sorumlu olarak yürütme gibi asli fonksiyonlarını yerine getirirler.
  6. Eleştirme işlevi: Bir sonraki seçimleri kazanmak için siyasi iktidarı denetlemektedir.
15.SİYASİ PARTİ SİSTEMLERİ
15.1Tek Parti Sitemi: Temelde tek parti ile birden fazla parti ayrımına dayanmaktadır.
15.1.1Tek Parti: Gerçekte tek parti varsa (tipik örneğini diktatörlükler oluşturur). 
15.1.2Birden Fazla parti:
15.2Çift Parti Sistemi: Birden çok parti yer almaktadır. Sistemin işleyişi 2 büyük partiye dayanır. Küçük partilerin pazarlık gücü yoktur. Karakteristik özelliği bir partinin diğer partilere ihtiyacı olmadan iktidara geçebilme özelliğidir . Bu özellik ortadan kalktıkça saflık bozulur. Saf iki parti ve saf olmayan iki parti sistemi olarak ikiye ayrılır.
Saflığın Özellikleri
  • Sistemdeki iki parti mutlak çoğunluk için yarışırlar.
  • İki partiden biri yarışma neticesinde parlamento çoğunluğunu kazanır. Sistemde radikal değişiklik amaçlamadığını sadece yönetmeye yönelik hedeflerinin olduğunu görürüz.
  • Rejimin temel meseleleri üzerinde 2 partinin uzlaşmış olması gerekir.
  • Bu partilerin katı politikalardan uzaklaştığı daha ılımlı politikalar izlediği görülür.
15.3Çok Parti Sistemi: İktidar dengesini etkileyen 2 den fazla parti vardır.
15.3.1 Ilımlı Çok Parti Sistemi:
  • Eğilim genellikle sağ ve sol bloklardan oluşur. hükümetin değişmesi blokların değişmesi ile olur.
  • Parti blokları arasındaki rejim temel felsefedir.
  • rejim mücadelerinde partilerin ılımlı gerçekçi olmaya çalıştıkları görülür.
  • Aşırı derecede kutuplaşmış partiler arasında ideolojik mesafe büyük değildir.
15.3.2Aşırı Çok Partiler:
  • Yelpazenin ucunda yer alan partilere yer verilir.
  • Partiler arasında görüş farklılıkları esastır.
  • İktidarın yoğun biçimde merkezi koalisyonlarca oluşturulduğu görülür.
  • Aşırı partilerin sürekli muhalefette kaldığın görülür.
  • Demokrasi kurumu ve kısa vadeli çalışmaların olduğu buna karşın uzun vadeli çalışmaların olmadığı siyasi iktidarsızlığın aşırı partileri güçlendirdiğini görürüz.
Kamu bütçesinden partilere yardım sağlanır. Oy oranına göre mali kaynak sağlanır. Ticaretle uğraşmaları ve uluslar arası kuruluşlardan yardım alınmasının yasal olmadığı kuruluşlardır. Anayasa mahkemesi denetleme görevini yapar.
15.4 SARTORİ'NİN TEK PARTİ SİSTEMİ
15.4.1Hakim Parti Sistemi: Siyasi siStem içersinde birden çok parti vardır. Çoğulcu (PLURALIST) bir yapı vardır. Ve bu partiler hep yarışır ama hep aynı partinin başta olduğu görülür.
Dürüst ve eşit seçimlerin sonucunda hakim partinin seçmen kitlesinin çoğunluğunca desteklenmesi nedeni ile parlamentoda uzun süre kalması ve desteklenmesidir.
15.4.2Hegemonyacı Tek Parti Sistemi: Eşit şartlar içersinde bir iktidar mücadelesine rastlanmaz. Yapıları çoğulcu sistemden farklıdır. 2. bir partinin olduğu bir yapı vardır. Diğer partilerin fazla bir önemi yoktur. Esas partini yanında onun suni kuruluşu partiler vardır. Bu yapı tepkilerin yer altına kaymasını önlemek üzere kurulmuştur.
15.4.3 Gerçek Tek Parti Sistemi: 1 den çok parti hukuken ve fiilen yoktur.
15.4.3.1Totaliter Tek Parti Sistemi: İdeolojinin çok yoğun olduğunu, sistemli bir dünya görüşü olduğunu ve toplumu bu görüşe uydurmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Ekonomik ve sosyal yapıyı kontrol altına almak isteyen bir ideolojinin olduğunu ve devletle partinin bütünleştiği görülür.
15.4.3.2Pragmatik Tek Parti Sistemi: Daha yumuşak ılımlı bir ideoloji esastır. Partinin kitleye ulaşma yeteneği (mobilizasyon) zayıf olduğu ideolojik bütünlüğün zayıf olduğu sistemdir.
15.4.3.3Otoriter Tek Parti Sistemi: 2 sistemin ortasındadır. Bölücü olmaktan çok siyasi faaliyetleri dışlayan yapıdadır. Mobilizasyon yeteneği sınırlıdır. Sosyal alt gurupların etkinliklerine izin verilir.
16.İnsan Haklarının Felsefi Gelişimi
16.1 Temel Hak ve Özgürlükler: Pozitif hukuk tarafından güvence altına alınan. yasama yürütme organlarının isteği ile ortadan kaldırılamayan haklardır.
16.2 17. yy Tabi Hukuk Doktrini (doğal hukuk yaklaşımı) : Bu kişi hakları düşüncesi stoisyenler tarafından dile getirilmiştir. Ve kişi hakları düşüncesi devlet kanunlarının üzerinde bir kanun olduğu ve bütün insanların bu kanuna akıl yolu ile ulaşabileceğinin mümkün olduğu söylenmiştir. Sosyal mukavele ile otorite ortaya çıkar. Tabi hukuk doktrini doğal yaşamdan sosyal yaşama geçerken otoritenin kişilere ait hakları engellemesine karşı çıkar.    

16.3 18. yy Felsefi Doktrini (bireyci hak yaklaşımı): Bireyin mutluluğu esastır. Devletin amacı bireyin haklarını korumaktır. kişi ile devlet arasında başka bir sosyal gruba yer vermediğini, mülkiyet hakkının kutsal bir biçimde değerlendirildiğini görmekteyiz. 

16.4 19. yy Sosyal Doktrini ( sosyal hak yaklaşımı): Devlet ekonomik ve sosyal alanda iyileştirmeler yaparak bu hakları (temel hak ve özgürlükler) bireylerin kullanabileceği koşulları sağlamaktadır.  Devlet aktiftir. Devletin aktif olması demek kamu örgütlerinin ortaya çıkarıldığı sonucunu doğurur.

16.5 İnsan Hakları: Bütün insanların hiç bir ayrım gözetilmeden yalnızca insan oluşlarından dolayı sahip oldukları hakların bütününü kapsayan kavramdır.  Ulaşılıcak haklar listesinin idealini tamsil eder.
16.6 Kamu Özgürlükleri: İnsan hajklarının gerçekleşmiş kısmıdır.
17.Temel Hak ve ÖzgürlüklerinTarihi Gelişimi (ulusal planda)
17.1İngiltere: Tabi hukuk doktrininden önce insan hakları uygulamaları görülmüştür. Kralın bazı yetkilerinin sınırlandığı görülmüştür. Kralın kişi haklarına saygı göstermesi gerekmiştir.
17.1.1Magna Carta Belgesi: Halka belli hürriyetleri vermekten çok kralı kısıtlayan bir belgedir. Bu gelişmeler yalnız ingiliz halkını kapsayan bir düzenlemedir. Diğer ülkelere yol gösterici, uyarıcı ilk örnektir. HAk ve özgürlüklerin gelişimi için somut bir adımdır.
Parlementonun izni olmadan vergi konmaması, kanuni sebep olmadan kimsenin hapis deilmemesi, tutuklana kişinin kısa sürede yargı önüne çıkarılması gibi kuralları içerir. (yargıçların bağımsızlığı)
17.2 ABD: Virjinya anayasasınn başına haklar bildirgesi eklenmiştir. Bütün insanşığa beyan edilmiştir.
17.3 Fransa 1789 Fransız İhtilali (1789 Fransıs Bildirgesi) : O dönemde fransızca en yaygın dildir. Bildiri sade ve genel düzenlemeleri içermektedir. Kuvvetler ayrımı, milli egemenlik, temsilciler aracılığı ile yönetim, vicdan, hürriyet gibi kavramlara yer verilmiştir.

18.Temel Hak ve Özgürlüklerin Tarihi Gelişimi ( Uluslararsı Planda)
Dünya savaşı sonrasınaki yıkımlar sonucu toplumlar örgütlenmeye başlamıştır. insan haklarının güvence altına alınması ile uluslararası barışın sağlanabileceği görüşü ile birleşmiş Milletler kurulmuştur.
18.1Birleşmiş Milletler İnsan hakları Bildirgesi
  • Evrensel bir bildiridir.
  • Bütün insanların hiçbir ayrım olmadan yararlanabileceği bir bildiridir.
  • Ekonomik ve sosyal haklara da yer verir.
  • Farklı sosyal rejimlerde kullanılabilir.
  • Denetim mekanizması yoktur yani ülkeler birleşmiş milletler insan hakları bildirgesine uyup uymaadıkları konusunda denetlenmez.
  • Klasik ve sosyal haklara yer verir.
  • Bildirgede genel tanımlar vardır.
18.2Avrupa Konseyi İnsan Hakları Bildirgesi
Hak ve özgürlüklerin avrupa kütürünün ortak bir prçası olduğu ve geliştirilemesi düşünülmüştür. Amaç üyelerin arasında daha sıkı bir birlik kurmaktır. Bu sözleşme üye devletleri bağlayıcıdır. Ve denetim sistemi getirilmiştir. bireysel haklar ayrıntılı bir biçimde düzenlenir.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİAVRUPA KONSEYİ  İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİ
  • Farklı siyasal rejimlerde kullanılabilir.
  • Denetim mekanizaması yoktur
  • Devletleri bağlayıcı değildir.
  • Geneldir
  • Klasik ve sosyal haklara yer verir
  • Genel tanımlar vardır
  • Demokratik rejimlerde kullanılır
  • Denetim mekanizması vardır.
  • Üye ülkeleri bağlayıcıdır
  • Bölgeseldir. Avupa birliğine üye ülkeleri kapsar
  • Klasik haklara yer verir
  • Açık tanımlar, sınırları belirleyici bir uslup vardır.

19. TEMEL HAK ve  ÖZGÜRLÜKLERİN DÜZENLENMESİ ve SINIRLANDIRILMASI
19.1 Özgürlüklerin Düzenlenmesi
19.1.1 Önleyici Sistem: Hürriyetlerin sınırlarını aşarak kullanılmasını ya da kötüye kullanılmasını engellemek belli kuralların konması ile olur. İzin alma ya da bildirimde bulunma şartı vardır. Kamu düzenini hak ve özgürlüklerin önüne alındığı görülür
19.1.1.1Yasaklayıcı Önleme: Hürriyetlerin kullanılması için idarenin izni gerekmektedir. Her duruma göre idarenin taktir yetkisi olduğu ve subjektif olduğu söylenir.
19.1.1.2 Düzenleyici Önleme: Önceden belirlenmiş objektif şartlara bağlı bir özgürlük kullanımı vardır. İdarenin denetimi bu önceden belirlenmiş şartlara bağlıdır. Demokratik bir yöntemdir.
19.1.1.3 Basit önleme(Bildirim): Hürriyetin nerde kullanılacağının idareye bildirimi gerekir. İdarenin onayı veya reddi sözkonusu değildir.
19.1.2 Düzeltici Sistem: Sorumluluğunu taşımak üzere hak ve özgürlüklerin kullanılmasına ait yetkinin kişde olması.
19.2 Hürriyetlerin Sınırlandırılması
Toplum düzeni içersinde hürriyetler kullanılabilir. Kamu düzenini, barışı sağlamak, hak ve özgürlüklerin kullanılabilir kılınmasını sağlamak devletin görevlerindendir.
Hürriyetlerin düzenlenmesi ile denge sağlanabilir. Düzenleme sınırlama demek değildir.
Demokratik toplumlarda kamu düzeni ile hak ve özgürlükler arasında denge bulunmalıdır. Bu denge düzenleme ve sınırlama ile sağlanabilir.
Sınırmamayı demokratik düzenlerde kimin gerçekleleştireceğinin   Anayasada  belirtildiği görülür.
19.3George Jellinelge hürriyet Yaklaşımı
19.3.1Negatif Statü Hakları: Negatif statü hakları kişinin hakları ve ödevleridir. Devletin kişiye bağlı hak ve özgürlüklere müdahake etmemesi gerekir.
19.3.2Pozitif statü Hakları: Sosyal hak ve özgürlüklerdir. Devletin hak ve özgürlükleri eşitlemesi gerekir (eşitlik çerçevesi içinde). Düzenleme esas sınırlamalar istinadır.
19.3.3Aktif Statü Hakları: Katılma hakları
20. Osmanlı Dönemi itibari ile Hazırlanmış Anayasalar ve Bildiriler
20.1  Sened-i İttifak (1808)
  • Feodal beylerden biri padişah alehine baş kaldırırsa diğğer feodal beyler padişahla beraber olup ona karşı birleşecek.( Merkezi gücü diğer yerel güçlere kabul ettiriyor ve kuvvetlendiriyor)
  • Devlet kudretli hükümdarın şahsına toplanacak fakat yetkileri kullanmak sadrazama ait olacak. ( Merkezi otoritenin sınırlandırılması söz konusu)
  • Padişahın şahsı mukaddes ve gayri mesul olacak, iktidarın kullanılmasından dolayı bütün mesuliyet sadrazama ait olacak
  • Resmi sıfata haiz ve yetkili memur olmayanlardan hiç kimseye devlet işlerinde emir verilmeyecek
  • Devlet düzenini korunmasında beyler ( yerek yönetim) padişahla yani yani merkezi yönetimle iş birliği yapacaklar.
  • Yoksulların korunması esas olup ayan kendi yönetimindeki yerlerin asayişine ve vergilerin yüksek olmayışına özen gösterecek.
  • Her yeni gelen bu belgeyi onaylayacak. (aktörler değişse de belgenin uygulanacağına dair güvence getrilmiştir)
20.1.1Magnacarta İle Sened-i İttifak'ın kıyaslaması
Sened-i İttifakta merkesi otorite ayanları( yerel otoriteyi) çaırıyor. ingiliz magnacarta'sı feodal beylerin(yerel otoritenin) dayatmasıdır.
Bu belgeyi 2. Mahmut istemeyerek imzalamıştır.
Bu belge osmanlı demokrasileşmesinde ilk belgedir.
Devlet otoritesini kullanmada devleti idare edenlerin hak ve hürriyetlerine sınırlandırılma getirilmiştir.
20.2 Gülhane Hattı Hümayünü (1839)
Mustafa Raşit Paşa'nın uğraşları ile hazırlanmıştır.
  • Osmanlı Devleti'nin şeriat hükümlerine uymadığından geri kaldığı belirtilmiştir.
  • Halka can mal ve namus güvenliği geetirilmektedir.
  • Kanun karşısında vergi ve askerlikte eşitlik
  • Osmanlı Devleti'nin çeşitli toplumları arasındaki ırk din ve dil farklılıklarının ortadan kaldırılması vaad edilmektedir.
  • Suçluların mahkemelerinin yapılarak cezalandırılması
  • Memur hukukunun yeniden düzene sokulması
Padişahın tek taraflı iradesi ile ortaya konan bir ferman niteliğindedir. Padişah kendisini birtakım kurallara şartlara bağlamaktadır.
hukuk devleti olmakonusunda atılan ilk adımdır.
Yürütme ve yasamanın faaliyetlerinin devletin fonksiyonları arasında olduğu açıklanmaktadır.
20.3 Kanun-i Esasiye (1876)
Bu anayasa ile deletin dininin islam ve devletin meşruti monarşi olduğu bildirilmektedir.. Hükümdarın sorumsuz ve mukaddes olduğu, halifelik ünvanına sahip olduğu, osmanlı sülalesinin egemenliğe sahip olduğu, devletin dininin islam olduğu   bu anayasa ile açıklanmıştır.
Osmanlı Devleti bu anayasa ile ilk defa anayasalı devlet haline gelmiştir.
Kanun-i esasiye'e göre devletin organları
Meclis-i Umumi (yasama organı): 2 meclisten oluşan bir yasama organıdır.
Heyet-i Mebusan: Seçim yolu ile kurulan bir meclistir. Sınırlı oy ilkesi esastır. Erkeklerin ve emlak sahibi olanların oy hakkı vardır.
Heyet-i Ayan: Üyeleri padişah tarafından tayin edilir.
20.4 Kanun-i Esasiye (1909)
1909 da yapılan anayasa değişikliği 1876  anayasasını yeni bir anayasa yaparcamışsına değişmeler ile yeni bir düzenleme getirdi.
Yasama organı Meclis-i Umumi iki meclisten oluşan bir meclistir.
Heyet-i  Mebusan: Tam bir millet temsilcisi haline getirildi. Rejimin en kuvvetli organı olmuştur.
Heyet-i Ayan:
bu iki meclis paadişahın iznini almadan kanun değişkliği yapabiliyordu.   mecli_i mebusan artık padişahın tek taraflı iradesi ile kapatılamıyacaktı. hükümet iel meclis arasında anlaşmazlık olursa hükümet meclisin feshini padişahtan isteyecekti. Padişah ayanın görüşünü aldıktan sonra meclisi fesh edebilicekti.
Padişah hükümet başkanını ve üyelerini meclis üyeleri arasından seçicekti. Bakanlar ; meclisi mebusana karşı sorumludur.  Bakanlar kurulundan sadece sadrazam   padişah tarafından seçilecekti. Diğer bakanlar sadrazam tarafından seçilecekti.
  • Padişah isteediği kişiye sürgüne gönderemiyecekti
  • toplantı yapma ve dernek kurma hürriyeti
  • Haberleşme hürriyeti
Bu anayasa değişiklikleri Osmanlı Devleti'nin teokratik yapısnı değiştirememiştir. Parlementer sisteme dayanan meşruti monarşi kurmuştur.
20.5  1921 Anayasası
Osmanlıda bugüne kadar görülen gelişmeler padişahın mutlak iktidarını sınırlamaya yönelikti. Bu girişimlerde halkın iktidarı paylaşması ülke yönetiminde bir ölçüde söz sahibi olması amaçlanıyordu. 1921 anayasası iktidarı doğrudan halka vermiştir. (egemenlik kayıtsız şartsız milletindir)
Yönetim 1921 anayasası ile meşruluğunuve yönetim yetkisini TAnrı2dan ya da kendi gücünden değil halktan alır.
1921 anayasası sınırlı konuları düzenlemiştir. Devletin örgütlenmesine, yasama ve yürütmeye ilişkin temel esasları içeriyordu.  İnsan haklarına ilişkin kurallara yer verilmemiştir.
  • Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.
  • Yürütme ve yasama yetkisi TBMM since yapılır.
  • Büyük Millet Meclisi iller halkınca seçilmiş üyelerden oluşur.
  • TBMM seçimi iki yılda bir yapılır.
  • Şeriat hükümlerinin uygulanması, kanunların yürürlüğe konması ve anlaşmalar TBMM ne aittir.
20.6  1924 Anayasası
Tek Partili Dönem uygulaması (1924-1945)
Cumhuriyeti kuranlar amaçlarının demokratik bir yönetim olduğunu bildirdiler. Muhakefeti kendi içerlerinden çıkarma metodunu denediler.
Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası
Serbest Fırka 
Çok Partili Dönem
Seçimlerin tek dereceli seçim sistemine göre yapılması kabul edildi. Dernek kurma hürriyetinde gelişme sağlandı. Seçimler hakim güvencesine bağlandı.
20.6.1  1924 Anayasası'nın aksayan yönleri
  • Kuvvetler birliği sistemi TBMM nin  iktidat partisi liderlerinin (yürütmenin) eline geçmesine neden olmuştur.  Muhalefet partilerinin siyasi faaliyetleri ve meclis içi çalışmaları keyfi olarak kısıtlanabiliyordu.
  • 1924 Anayasa'sı hürriyetleri düzenlemişti ama bunların güvencesi yoktu.
  • 1924 Anayasası'nda kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyeceği bir mekanizma yoktu. 
  • Anayasanın bizzat kendisi de güvence altında değildi. Anayasa meclisteki iktidar partisi çoğunluğunun isteğine bağlı idi.
20.7   1961 Anayasası
1924 Anayasası'nda çözüm bulunamayan hürriyet ve güvencesine 1961 Anayasısı'nda çözüm aranmıştır.
Yine 1924  anayasası Demokrasi uygulamalarına tam olarak cevap vermemiştir. 1961 anayasası ile bu durum düzeltilmeye çalışılmıştır.
20.7.1  1961 Anayasası Kaynakları
  • 1924 Anayasası: Bazı hükümler aynen yeni anayasaya getirilmiştir.
  • İstanbul Bilim Komisyonu tarafından hazırlanan ön tasarı
  • İtalyan(1947) ve Federal Almanya (1949) Anayasaları
  • 1789 fransız insan ve vatandaş hakları beyannamesi
  • Birleşmiş Milletler İnsan Hakları evrensel Demeci
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
20.7.2  1961 Anayasası'nın Başlangıç prensipleri ( Anayasanın dayandığı temel ilkeler)
  • Anayasa; hukuk dışı davranışları ile meşruluğunu kaybeden bir iktidara direnme hakkına sahip bir milletindir.
  • Milliyetçidir
  • Atatürk devrimlerini temel kabul eder.
  • Devletin öz yapısı ve hedefi bakımından 1)  İnsan Hak ve Hürriyetlerini 2) milli dayanışmayı 3) sosyal adaleti teminat altına alması mümkün kılan bir cumhuriyettir.
  • Anayasa devlet siyasi iktidarını millet egemenliğine dayandırmıştır. Anayasa egemenliği halka değil millete vermiştir.
  • Millet egemenliğini Anayasada koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır.   bu suretle egemenliğin kullanulması yetkili organlar arasında paylaştırılmıştır.
  • Egemenliğin kullanbılması hiçbir suretle hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
20.7.3   1961 Anayasası'nın Eleştirisi
  • Parlementer sistemin Türk Toplumu'nun bünyesine uydurulması için hiç bir hüküm getirilmemiştir. Parlemento güçsüz kurulmuş, yürütme daha da güçsüz kurulmuştur. örneğin cumhurbaşkanı seçimi çıkmaza girdiği zaman hiçbir anayasal çözüm düşünülmemiştir.
  • 1961  Anayasası türk milletinin birlik ve beraberliğini  simgeleyen milli düşünceyi ortaya koymaktan çok teorik olarak ideal bir siyasi ve sosyal teşkilatlanmayı türk toplumuna yerleştirmeyi düşünmüştür.
  • Yasama tam olarak yasama fonksiyonunu yerine getirememiştir.  (istikrarlı ve tam çoğunluk yokluğu yüzünden)
  • Yürütme organı güçlü bir organ değildi
  • Yargı tarafsız olamamıştı
20.8   1982 Anayasası
20.8.1   1982 ve 1931 Anayasalarının  karşılaştırması
  • 1982 Anayasası 1961 Anayasası'na oranla daha kazuistik bir yöntemle hazırlanmıştı: 82 anayasasını bütün maddeleri 61 anayasasının ilgili maddelerine göre daha uzun ve ayrıntılıdır. Her iki anayasa da sadece genel ilkeler ortaya konup, bunların uygulama biçimlerini kanunlara bırakma amacı güder. 1982 anayasasında çerçeve anayasası anlayışının benimsenmeyip birçok muhtemel durumları düzenlemek isteyen kazuistik bir yönteme yer verildiği görülür.
  • 1982 Anayasası 1961 Anayasası'ndan daha katı bir niteliktedir:  Değiştirilmesi normal kanunlardan dah güç şartlara bağlanmış olan anayasalara Katı Anayasa denir. 1982 Anayasası'nda değiştirilmesi teklif edilmeyecek hükümlerin kapsamı genişletilmiştir. Anayasa değişikliği sürecine (1961 Anayasasın'nda olmayan) onay safhası eklenmiştir. Cumhurbaşkanına onaylamadığı anayasa değişikliğini halk oyuna sunma yetkisi verilmiştir.
  • 1982 Anayasası bir geçiş dönemi ön görmüştür.
  • 1982 Anayasası otorite-Hürriyet dengesinde otoritenin ağırlığını arttırmıştır: 1961 anayasası otorite-hürriyet dengesini otorite aleyhine bozmuş ve devleti güçsüz kılmıştı. 82 anayasası ile birlikte hükümetin 61 anayasası yüzünden birçok noktalarda elinin  kolunun bağlanması engellenmiştir.
  • 1982 Anayasası devlet yapısı içersinde yürütme organını güçlendirmiştir.
  • 1982 Anayasası siyasal karar alma mekanizmalarındaki tıkanıklıkları giderici hükümler getirmiştir: 1982 anayasası ile siyasi bunalımları azaltma amacı güdülmüştür. cumhurbaşkanına anayasada belirtilen durumlarda TBMM seçimlerini yenileme yetkisi verilmiştir.
  • 1982 Anaysası 1961 Anayasası'na  oranla daha az katılımlı bir demokrasi modelindedir:Türkiye'de demokrasi anlayışları siyasi katılma ve çoğulculuk, devlet iktidarının sınırlandırılması konularında farklılık gösterir.
1) Siyasi Katılma  ve çoğulculuk: Halkın esas rolü  belli aralıkta kendisini yönetecek olanları seçmekten ibarettir. Devlet seçilmiş organların eliyle yönetilmelidir. Halk veya çeşitli gruplar bu aşamada siyasi kararları etkilemeye çalışmamalıdır.
2) Halkın siyasete (seçimlerde oy vermek dışında) aktif ve sürekli katılması
1982 anayasası tam olarak yukarıda açıklanan 1. anlayışa dönmüş olmamkla beraber 61 anayasasına göre daha za katılımcıdır.
Siyasi amçlı grev, lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma yapılamaz. Dernekler siyasi amaç güsemez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder