FİİL EHLİYETİ, HAK EHLİYETİ, HUKUKİ OLAY
KİŞİLİĞİN
BAŞLANGICI
Hak ehliyetine sahip olma yani kişiliğin başlangıcı sağ ve tam bir doğuması
şartıyla ana rahmine düştüğü andan itibaren başlar.
KİŞİLİĞİN
SONA ERMESİ
Kişiliğin sona ermesi bireyin ölümüyle gerçekleşir. Birey ölümden sonra hak ve
fiil ehliyetine sahip olmayacağı anlamına gelir. Ölümle kişi varlığı ve mal
varlığı son bulur. Kişiliğin sona ermesi iki bölümde incelenir.
Ölüm kesin ise;
Ceset bulunuyor ise, ölüm
Birlikte ölüm karinesi
Ceset yok ise ölüm karinesi
Ölüm muhtemel ise;
Ölüm tehlikesi içinde kaybolma(1 yıl)
Uzun süre haber alınamama(5 yıl)
Ceset var ise;
MK 28 : Kişilik çocuğun tam ve sağ doğmasıyla başlar, ölümle son bulur.
MK 29: Bir hakkın kullanılması için bir kişinin sağ veya ölü olduğunu veya
belirli bir zamanda veya bir kişinin ölümünde sağ olduğunu ileri süren kişi
iddiasını ispat etmek zorundadır.
Ceset yok ise;
Birlikte Ölüm Karinesi: Birden fazla kişinin hangisinin önce veya sonra öldüğü
belirlenemiyorsa hepsi aynı anda ölmüş kabul edilir ve birlikte ölüm karinesi
verilen kişiler Ölüm Karinesi: Eğer bir kişi ölümüne kesin gözüyle bakmayı
gerektirecek bir durum içerisinde kaybolur ve ceseti bulunamaz ise ölmüş
sayılır. MK 31. Ölüm karinesinde mahkeme kararına gerek olmaksızın, o yerin en
büyük mülki idare amirliğinin emriyle ölü kaydı düşülür.
birbirlerinin mirasçıları olamaz.
Gaiplik: Eğer bir kişi ölüm tehlikesi içerisinde
kaybolmuş veyahut bu kişiden uzun süreden beri haber alınamıyor ise, bu kişinin
ölümü muhtemel ise bu kişinin cesedi bulunamamasına rağmen mahkeme kararıyla
ölü kabul edilir.
Ölüm Tehlikesi içinde kaybolma: Bir kişi eğer ölüm tehlikesi içinde kayboluyor
ise bu kişiden alınan en son haberden itibaren 1 yıl sonra ölümünden hak
kazanacak kişiler gaiplik kararı için mahkemeye başvurabilirler. Mahkeme ilan
yapar 6 ay süreli. Eğer bir cevap alınamaz ise gaiplik kararı verilir.
Uzun süreden beri haber alınamama: Bu durumda en son haberden 5 yıl geçmiş
olması gerekmektedir. gaiplik kararı verildikten sonra ölüm tarihi alınan en
son haberin tarihidir.
HAK
EHLİYETİ:
hak sahibi olabilme, hakkın öznesi olabilme ve borçlanabilme yeteneğidir.
geneldir, her insan hak ehliyetine sahiptir. eşittir, çünkü her insanda aynı
hak ehliyetine sahiptir.
FİİL
EHLİYETİ:
Kişinin kendi fiilleri ile kendisini hak sahibi kılabilmesi veyahut borç altına
sokabilmesi, sorumlu kılabilme yeteneğidir. gerekenleri
Ergin olma, evlenme kişiyi ergin kılar. veyahut 15 yaşında birisi mahkeme
kararı ve velisinin izlniyle ergin kılınabilir.
Aeg olması: Olayları doğru algılama ve davranışlaırnı bu olaya uygun olarak
ayarlayabilme yetisidir. Yaş küçüklüğü, bazı akıl hastalıkları, sarhoşluk, akıl
zayıflığı aeg yoksunluğuna sebep olur. Aeg fiil ehliyeti için en önemli taştır.
Kısıtlı olmama: küçüklerin annesi babası velidir. anne baba haricinde kimse
veli olamaz. eğer bu veliler görevlerini layıki ile yerine getiremiyor yahut
ölmüşler ise küçüklere vasi atanır. küçükler kısıtlanamaz. zaten sınırlı
ehliyetsizdirler. ancak erginler kısıtlanabilir. kısıtlama sebepleri: kötü
yaşam tarzı, savurganlık, alkol bağımlılığı, bazı akıl hastalıkları, kötü
yönetim, 1 yıldan uzun süreli hapis cezaları veyahut erginin kendisinin
kısıtlaması istemi.
FİİL
EHLİYETİ ÇEŞİTLERİ:
TAM EHLİYETLİ: ergin, aegli ve kısıtlı olmayan bireydir.
yaptıkları hukuki işlemlerle hak kazanabilir veya borç altına
girebilirler.haksız fiillerinden sorumludurlar.
SINIRLI EHLİYETLİ: tam
ehliyetli kişilerdir. ancak bu kişiler kısıtlanması için yeterli sebep
bulunamamasına karşılık, korunması bakımından fiil ehliyetinin
sınırlandırılması gerekli görünen kişilerdir. bu kişilere yasal danışman
atanır. irade beyanında bulunabilirler ancak bazı konularda bu danışmanların
onayı gerekir. haksız fiillerinden sorumludurlar.
SINIRLI EHLİYETSİZ: küçükler ve
kısıtlı olan erginlerdir. yasal temsilcilerinin izni olmadan borç altına
giremezler. ancak karşılıksız kazanmalarda ve kişiye sıkı sıkı hakları
kullanmada yasal temsilcinin iznine gerek yoktur. ancak bu kişiler yasal
temsilcilerinin onayıyla borç altına girebilirler. y. temsilcilerinin onayı
olmadan yapılan işleme askıda hükümsüzlük denir ve onayı alındığında işlem
başından beri geçerli olduğu kabul edilirken eğer y.t onay vermez ise işlem
geçersizdir ve diğer taraf işleme bağlı olmaktan kurtulur.
TAM EHLİYETSİZLER: aegsiz,
kısıtsız, ergin. bu kişiler velileri aracılıyla bile olsada işlem
yapamazlar. yasal temsilci tam ehliyetsizlerin yaptığı işlemlerin
butlanını ortadan kaldıramaz. ancak tek taraflı sözleşmeler örneğin miras
kalması butlan kabul edilmez.
VESAYET ALTINDAKİ BİR KİŞİ ADINA KEFİL OLMAK, VAKIF KURMAK VE BÜYÜK ÖLÇÜDE
BAĞIŞ YAPMAK YASAKTIR.
TAM
EHLİYETSİZ & SINIRLI EHLİYETLİ-SINIRLI EHLİYETSİZ ARASINDAKİ
FARK
Sınırlı ehliyetliler yaptıkları
irade açıklamalarda bulunabilir. kanuni temsilcileri tarafından alacağı onay
veya içhazet ile irade beyanları telafi edilerek hukuki işlem doğurabilirken bu
durum tam ehliyetsizlerde geçerli değildir. Tam ehliyetsizlerde irade beyanı
ölüdür ve tekrardan yasal temsilcisinin verdiği onayla canlandırılamaz.
Fakat bu durumda bir istisna vardır; bir tam ehliyetsiz işlem yapıyor ve bu
işlem tam ehliyetli birinin yapabileceği işlem gibidir. eğer işlemin diğer
tarafı tam ehliyetsizin aleyhine tam ehliyetsizliği kullanıyorsa ve işlemin
sonuçları normal ise bu hakkın kötüye kullanılmasıdır.( sözleşmeden doğan hak)
KISITLAMA
eğer kısıtlama davası açılmış ve daha karara bağlanmamış ise karşı tarafın iyi
niyetli olup olmadığına bakılmaz.
ancak dava karar bağlanmış fakat ilan edilmemiş ise bu süre zarfında yapılan
işlemlerde karşı tarafın iyi niyetli olup olmadığına bakılır. Eğer iyiniyet
mevcut ise bu işlem geçerli sayılır.
Karar ilan edilmiş ise işlem geçersizdir. bu durumda karşıdakinin iyiniyeti
önemli değildir. tam ehliyetsizlikte mahkeme kararına ihtiyaç yoktur.
mahkeme kararıyla birisi tam ehliyetsiz sınıfına geçirmez. bir kişinin sınırlı
ehliyetli olduğunu tasdik eder.ehliyetlerinde bir değişiklik yapmaz.
"haluk burcuoğlu tam ehliyetsizmiş" diyebilir ancak. peki bu durumda
neden mahkeme kararına ihtiyaç vardır. yasal temsilci atanması içindir.
kısıtlama kararıyla karıştırılmamalıdır. amaç onları korumaktır. Ergin olduktan
sonra velayet son bulmalı, veliler ölmeli veyahut velilerin velayet görevlerini
tam anlamıyla yerine getirmemeleri gerekmektedir.
HUKUKİ OLAY
HUKUK DÜZENİN SONUÇ BAĞLADIĞI OLAYLARA HUKUKİ OLAY DENİR, KİŞİ DAVRANIŞLARI VE
İRADESİYLE OLUŞAN OLAYLARA HUKUKİ FİİL, EĞER BU OLAYLARDA SADECE O SONUCA
YÖNELİK İRADE BEYANI OLDUĞU İÇİN HUKUK DÜZENİ ÖNEM VERİYOR İSE BUNA DA HUKUKİ
İŞLEMLER DENİR.
HUKUKİ İŞLEM: iki kanadı olacaktır. öncelikle irade açıklaması olmalıdır. tam
ehliyetsizler irade beyanında bulunamayacağı için bu kişilerin hukuki
işleminden bahsedilemez. hukuk düzeni bu sonucu sadece ve sadece o sonuca
yönelik bir irade beyanı olduğu için hukuki sonuç bağlıyor ise bu hukuki işlem
olur. eğer bir davranışınıza hukuk düzeni irade beyanınıza bakmadan bir
yaptırım uyguluyor ise bu hukuki işlem olmuştur
HAKSIZ FİİL: hukuka aykırı sonuç doğuran kural olarak kusur aranan insan
eylemlerine haksız fiil denir. haksız fiillerden sorumlu tutulabilmek için
öncelikle fiil ehliyetine bakılmalıdır. haksız fiillerde yapı taşı zarardır. ve
bu zararında kusur sonucu oluşmuş olması gerekir.
kusurlu fiil ile zarar arasındaki nedensellik bulunmasına illiyet bağı denir.
NEDENSİZ ZENGİNLEŞME: Hukuki bir sebep olmaksızın kişinin
aktifinde bir artış, diğer kişinin pasifinde bir artış görünüyorsa yasal borç
ilişkisi meydana gelir.
TASARRUF YETKİSİ VE
EHLİYETİ:
AEG OLMALI
MALİK OLMALI
AEG OLMAYAN BİR KİŞİ TASARRUF HAKKI VARDIR ANCAK TASARRUF YETKİSİ YOKTUR.